SOLO CAN 2

 "Gerçekten  siyah beyazın dediği o yerden aşağı mı bakıyorduk"  "Buradan dünyayı izlemek muazzam bir şey" dedi Solocan in arkadaşı.

"Değişim korkutuyor öyle değil mi " dedi  Solo can.

" Ney neyi ne yapıyor Solo can abi"
"Uf bos ver bisey demedim"

Umursamaz tavırlarla anın tadını çıkarır Solocanin arkadaşı. Uçuyor olmak ona çok şey katmıştır. Çiçekten çiçeğe gitmek en hassas çiçeklerde trompoline yapılan ağırlık gibi onları aşağı çekmek hoşuna gidiyordu. Bir kelebek bu kadar ağır olamazdı ama Solocanin arkadaşı bu konuda istisnaydi.

Yeni geçirdikleri evreye alışmaya çalışıyor, gökyüzünün her yerinde dolaşıyor, gökyüzünden bakmadık yer bırakmıyorlardi. Geçilmez denen dağın yüksekliğine bakıp kendilerinden geciyorlardi. Artık yere daha yakın uçuyor, başka canlıları da inceleyebiliyorlardi.  O da neydi? Et yığını yine orada arazisine bakıyordu. Ama bu sefer huzunluydu, gözlerinde korku vardı. Hasati yok denecek kadar azdı. Onu çok sevmiyorlardi ama o olmadan da zamanı anlayamiyorlardi. Solocanin gözleri toprağın üzerindeki o geniş aralığa ilismisti. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her Yalan, Bir Itiraf

Organic Unity in Education

Frederich & Fredrich